- Şubat 3, 2021
- Yayınlayan: Erdogan
- Kategori: Genel
TEKNOLOJİK GELİŞMELERİN TETİKLEDİĞİ YENİ ÇALIŞMA KOŞULLARI
Dünyadaki teknolojik gelişmelerin tetiklemesiyle birlikte iş koşulları, tıpkı içinde bulunduğumuz sektörde olduğu gibi diğer birçok sektörde de günümüzde ciddi bir şekilde değişmeye başlamıştır. İçinde bulunduğumuz ortam ve dünyadaki yaşanan global gelişmeler, yaşam koşulları ve özellikle teknolojik gelişmeler bu değişimi tetiklemektedir. Değişen iş koşulları, dünyadaki teknolojik gelişmelere bağlı bir şekilde paralel olarak hareket etmektedir. Öyleyse hepimiz öncelikli olarak yaşanan bu değişikliklerin farkında olmalıyız. Bu farkındalıktan sonra da çalışmalarımızı, firmalarımızı ve tabi ki kendimizi bu değişen iş koşullarına göre yeniden tasarlamamız gerekmektedir. Şayet bu değişen iş koşullarının gerekliliklerine kendimizi adapte edemezsek, geleceğimizi tehlikeye atmış olacağız. İçinde bulunduğumuz tam da bu an bize geçiş sürecinde olduğumuzu gösteriyor.
Özellikle bu değişimin temel sebeplerini Nano teknolojileri ve Genetik teknolojileri olarak gösterebiliriz. Bu teknolojinin tetiklediği alanlar olarak da, dijitalleşme, mobilizasyon, yenilenebilir enerji kaynakları, uzay teknojileri, robot ve robotik mekanizmaları sayabiliriz.
Doğadaki atomik dizilimi taklit etme ilkesine dayanan ‘’nano teknoloji’’ ile yapılmış birçok ürün ve yapay organların hayatımıza hızlı bir şekilde girdiğini biliyoruz. Yine dünya da birçok gelişmiş ülkenin genetik teknolojiler alanında yapılan araştırmalar, arge çalışmaları doğrultusunda genetik alfabeye sahip olan ve genetik kodları kullanabilen ülkeler olduğunu da biliyoruz. Sonuç olarak bilgi, bilim, teknoloji, üretim, inovasyon, işleme gücü ile gelişmişlik, uygarlık ve refah seviyesi arasında doğru bir orantı bulunmaktadır. Dünyayı yönetenlerin tamamı da nano ve genetik teknolojileri dijital devrimle birleştirebilenler, inovasyon yapabilen ve ayrıca genetik alfabeye sahip olan yani genetik harfleri kullanabilen ülkelerdir. Bunu gerçekleştiremeyen bireyler, kurumlar, toplumlar ve devletler, Bu kodlamayı anlayan ve kullanabilen topluluklar ve ülkeler tarafından yönetilmeye mahkumdurlar.
İşte tüm nano ve genetik teknolojilerdeki bu gelişmeler, bizi hayal gibi gördüğümüz koşullara hızlıca taşıyor. Yaşanan tüm bu gelişmeler, satış stratejilerini değiştiriyor, alışveriş, iş, satış/pazarlama, eğitim sanal ortama kayıyor. Kısaca teknolojinin değişmesi ve gelişmesiyle ticaretteki kartlar yeniden dağıtılıyor ve bu gelişime ayak uyduramayan bireyler, kurumlar, firmaların yarına ulaşamayacakları aşikardır.
Tüm bu bahsedilenler eşiğinde, inovasyon yapamayan, yeni fikirler ve yöntemler geliştiremeyenler, ürettiği değerleri dış pazara açamayanlar, ticaretini mobil-online dünyaya aktaramayan kurum ve firmaların barınamayacağı net bir şekilde görülmektedir. Önümüzdeki süreçlerde, mekana, ofise, masaya bağlı bir yerde olmayı zorunlu kılan birçok sektör azalacak, şirketlerin satış departmanları iyice azalıp saha satışları, network marketing modelleri ile yapılacaktır. Kısaca çok kısa bir süre içerisinde, akıllı ve yeni çağa uygun donanımdaki gerçekçi insan beyinlerinin, yapay zekanın, 3D görsellikte hologram çalışanların, insansı robotların çalıştığı bir ortam olacağı ön görülmektedir.
Sektörümüzde de bu gelişmeleri yakinen takip edebiliyoruz. Artık sınai mülkiyetlerle ilgili olarak yapılan, marka, patent, tasarım müracaatlarını online olarak gerçekleştirebiliyoruz. Müvekkillerimiz başvurularını vekillerle yüz yüze görüşerek değil mobilizasyon aracılığıyla başvurularını yapmak istiyorlar. İnsan iş yükü ve diğer bazı maliyetler azalıyor.
Sonuç olarak biz de sektörlerimiz de kalıcı ve başarılı bir birey yada firma olmak istiyorsak tüm bu değişimlerin farkında olup, kendimizi ve firmamızı değişen bu koşullara göre yeniden uyarlamamız ve yeni stratejilere göre hareket etmemiz gerekmektedir.
Yavuz TİRYAKİOĞLU