PATENTLERİN LİSANSLANMASI
- Mart 27, 2023
- Yayınlayan: Erdogan
- Kategori: Genel
Bilindiği üzere teknolojik literatürün önemli bir parçası olan patentler, patent sahiplerine buluşları üzerinde sınırlı bir süre için tekel üretim, kullanım, satım gibi imkanlar veren haklardır. Patent sahipleri bahsedilen tekel hakları sayesinde, sektörler içerisindeki pazar paylarını korumakta ve bu durum patente olan talebi arttıran faktörlerin başında gelmektedir. Ancak bu senaryo genellikle, patent hakkı sahiplerinin aynı zamanda patent konusu buluşun üreticisi olduğu şartlarda gerçekleşmektedir.
Üretici olmayan veya çeşitli sebeplerle buluşu direkt olarak ürettirme imkanı olmayan akademisyen, teknoloji transfer ofisi, girişimci, start-up firması, üniversite gibi patent hakkı sahipleri ise, patent haklarını üretim imkanı olan başka kişi/kurumlara lisanslayarak, söz konusu lisans üzerinden buluşlarını ticarileştirebilmektedirler. Bu işlem sayesinde ticarileşmenin yanı sıra, buluşlar ilgili sektörlere sokularak kullanım şartı yerine getirilmiş ve sonucunda da ilgili teknolojinin toplum içerisinde yaygınlaştırılması da sağlanmış olur.
Bahsedilen lisanslama işlemi, lisans verenin lisans alana buluşun üretimi (veya buluş bir usul ise usulün kullanımı) için izin vermesi anlamına gelmektedir. Bu izin noter onaylı bir sözleşme kapsamında belirlenmiş sınırlar ile verilir. Etkin bir koruma sağlayan patent sistemine paralel olarak, lisanslamanın ülke içerisindeki ekonomik büyümeyi de beraberinde getireceği aşikardır.
Lisanslar temel olarak, inhisari lisans ve inhisari olmayan lisans şeklinde ikiye ayrılır. İnhisari olmayan lisans sözleşmelerinde lisans veren patent konusu buluşu kendi kullanabileceği gibi, üçüncü kişilere aynı buluşa ilişkin başka lisanslar da verebilir. İnhisari lisans söz konusu olduğunda ise, buluşa ilişkin lisans veren başkasına lisans veremez ve sözleşmede hakkını açıkça saklı tutmadıkça, kendisi de patent konusu buluşu kullanamaz. Lisans sözleşmelerinde, sözleşmede aksi açıkça belirtilmedikçe lisans, inhisari olmayan lisans olarak kabul edilmektedir.
Grafik 1 : Üniversitelere Ait Hisari ve İnhisari Lisans Sayıları (2021)
Lisanslama işlemleri, lisans alan tarafın buluş üzerinde ticari bir faaliyet hakkına sahip olması anlamına gelmektedir ve bu durumda lisans alan tarafın 3. kişiler ile görülebilecek çeşitli davalar üzerindeki yetkisi 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda aşağıdaki gibi belirlenmiştir :
Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, inhisari lisansa sahip olan kişi, üçüncü bir kişi tarafından sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilmesi durumunda, hak sahibinin bu kanun uyarınca açabileceği davaları kendi adına açabilir. İnhisari olmayan bir lisansı alan taraf ise, sınai mülkiyet hakkına tecavüz dolayısıyla dava açma hakkı sözleşmede açıkça sınırlandırılmamışsa, yapacağı bildirimle, gereken davayı açmasını patent hakkı sahibinden istemek durumundadır. Patent hakkı sahibinin, talep edilen davayı açmaması hâlinde ise lisans alan taraf, patent hakkı sahibine yaptığı bildirimi de ekleyerek, kendi adına ve kendi menfaatlerinin gerektirdiği ölçüde dava açabilir ve hak sahibine bildirir.
Lisanslama işlemleri hak sahibinin ticari tasarrufu ile sözleşmeye dayalı olarak verilebileceği gibi, kötü niyetli tekellerin önlenmesi için bazı durumlarda kanunen mecburi kılınmıştır. Kanundan kaynaklı yetki ile hak sahibi lisans sözleşmesi yapmaya mecbur kılınıyor ise bu durum zorunlu lisans olarak adlandırılır.
Zorunlu lisans, aşağıdaki koşullardan en az birinin ortaya çıkması durumunda talep edilebilir:
- patent konusu buluşun kullanılmaması,
- patent konularının bağımlılığının söz konusu olması,
- kamu yararının söz konusu olması,
- başka ülkelerdeki kamu sağlığı sorunları sebebiyle eczacılık ürünlerinin ihracatının söz konusu olması,
- ıslahçının, önceki bir patente tecavüz etmeden yeni bir bitki çeşidi geliştirememesi,
- patent sahibinin, patent kullanılırken rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı faaliyetlerde bulunması.
Zorunlu lisans, yukarıdaki maddelere göre, ek patentler de lisans kapsamına dahil edilmek suretiyle mahkeme veya rekabet kurulundan talep edilebilir.
Patent lisans sözleşmesi, patent hakkının devrine değil sadece patent kullanım hakkının devrine ilişkin bir sözleşmedir. Aradaki temel fark, patent hakkının devrinde hak sahibi patent üzerindeki tüm hak ve yetkilerini karşı tarafa devrederken, lisans sözleşmelerinde hak sahibinin patent üzerindeki haklarını korumaya devam etmesidir. Bu bakımdan lisans sözleşmeleri, kiralama sözleşmeleri ile büyük benzerlikler göstermektedir.
Patent hakkının birden çok kimseye ait olduğu durumlarda, patent hakkına ilişkin tasarruf yetkisi hak sahiplerinin tamamına ait olduğundan, lisans sözleşmesinin de bunların tamamı tarafından yapılması gerekmektedir. Patent hakkı sahiplerinden birinin münferit olarak lisanslama sözleşmesi yapabilmesi söz konusu değildir.
Patent lisans sözleşmelerindeki bir diğer önemli konu, lisans alan tarafın devir ve alt lisans haklarıdır. Sözleşmede aksi belirtilmedikçe lisans alanlar, lisanstan doğan haklarını üçüncü kişilere devredemez veya alt lisans veremezler. Ancak taraflar, lisans alanın sözleşmeden doğan haklarını üçüncü kişilere devredebileceğini veya alt lisans verebileceğini kararlaştırabilirler. Lisans sahibi, özellikle ticari sırları bakımından alt lisanslama konusunda çok dikkatli olmalıdır.
Zira alt lisanslama işleminde, lisans verenin alt lisans alanla bir sözleşmesi bulunmadığından patent hakkına ilişkin doğrudan denetim kabiliyeti ortadan kalkacaktır.
Patent lisans sözleşmeleri ticari bir faaliyet hakkı oluşturacağından dolayı, çözüme kavuşturulması gereken en önemli konu sözleşme bedelinin tayinidir. Uygulamada lisans sözleşmelerinden kaynaklı uyuşmazlıklar, çoğunlukla lisans bedelinin tespitine ve ödenmesine ilişkin anlaşmazlıklardan kaynaklanmaktadır. Lisans bedeli, lisans alan tarafından lisan verene ödenecek sabit bir bedel olabileceği gibi, parça başı, ciro veya kâr üzerinden belirlenecek nispi bir bedelin ödenmesi de taraflar arasında kararlaştırılabilir. Hatta lisans sözleşmelerinde, sabit ve nispi bedelin birlikte uygulandığı karma bir ödeme yöntemi de belirlenebilir. Buradaki en önemli husus, lisans alanın lisans konusu ürüne yönelik üretim adedi, satış adedi, maliyet ve satış fiyatları gibi ticari bilgilerini ve bu bilgilerin yer aldığı ticari defterlerini lisans verenin denetimine açık tutmasıdır. Bu sebeple, lisans alanın ticari defter ve kayıtlarını belli usuller çerçevesinde ve öğrenilecek ticari sırların gizli tutulması kaydıyla lisans verenin denetimine açacağına yönelik hükümlerin lisans sözleşmesinde düzenlenmesi faydalı olacaktır. Süresinde yapılmayan, gerçeğe aykırı veya eksik yapılan raporlamalarda lisans alanın lisans verene yoksun kalınan kâr ile birlikte uygun bir cezai tazminat ödeyeceği de kararlaştırılabilir.
Grafik 2 : Lisanslanmış Patentlere Ait Ödeme Yöntemi Sayıları (2021)
Özetle, lisans sözleşmelerinde aşağıdaki başlıklara dikkat edilmesi gerekmektedir;
- Hisari/inhisari lisans,
- Sözleşmenin geçerli olacağı coğrafi bölgeler,
- Lisans ücreti,
- Ücretin ödeme yöntemi ve periyotları,
- Ticari defter ve kayıtların kontrolü,
- Lisans süresi / üretim sayısı,
- Lisans verenin kullanım hakkı,
- Lisans alanın dava açma/açılan davaya katılma hakkı,
- Lisans alanın at lisans verme ve devir hakkı,
- Gelecekteki patent hakkı/dava giderlerini karşılayacak taraf,
- Sözleşmeler tarafların anlayabilmesi için birden fazla dilde hazırlanmış ise, anlaşmazlık/dava durumlarında geçerli olacak dil.
Lisans talepleri, o patentin ne kadar değer gördüğünün bir kanıtıdır. Çünkü lisans yoluyla ticarileşen bir patent katma değeri yüksek bir buluş anlamına gelecektir. TÜRKPATENT nezdindeki lisanslama işlemleri, patent hakkı sahibinin patent konusu buluşu kullanmak isteyen herkese lisans vereceğine ilişkin beyanı ve tebliğde belirtilen ücretin ödendiğini gösterir bilgiyi içeren talep formunu kuruma sunması ile başlar. Sonrasında lisans verme teklifi Sicile kaydedilerek Bültende yayınlanır. Sicilde kayıtlı inhisari lisans olması durumunda, patent hakkı sahibi başkalarına lisans verme teklifinde bulunamaz. Ayrıca patent hakkı sahibi lisans vermiş olsun veya olmasın, lisans verme teklifini her zaman geri alma hakkına sahiptir. Böyle bir talep oluşması durumunda, teklifin geri alınması da aynı şekilde Bültende yayımlanacaktır.
Lisans verilmesinin Sicile kaydedilmesi için ise, talep formu, lisans alan ve verenin imza ve beyanlarını, lisans sözleşmesine konu olan patent başvurusunun veya patentin numarasını, lisans süresi ve varsa bedelini ve lisansın çeşidini belirtir lisans sözleşmesi, lisans sözleşmesinin yabancı dilde olması halinde ilaveten yeminli tercüman tarafından onaylanmış Türkçe çevirisi ve ücretin ödendiğini gösterir bilginin TÜRKPATENT’e sunulması gerekmektedir. Burada hemen belirtmek gerekir ki, patent lisans sözleşmesinin Sicile tescil edilmemesi sözleşmenin geçerliliğini etkilememektedir ancak, lisans sözleşmesinin iyiniyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi için Sicile kayıt zorunluluk arz eder.
Grafik 3 : Lisanslama İşleminin Yapıldığı Firma Türleri (2021)
Elbette ki lisans verilmesinden sonra, lisans alanın sahip olduğu bir takım haklar ortaya çıkacaktır. Bunların en önemlisi, lisans verilmesi işleminin Sicile kaydedilmesinden sonra, lisans veren taraf, lisans alan tarafın rızası olmaksızın lisans verilen buluş üzerindeki haklarından vazgeçememesidir. Lisans alanın hakkı, lisans sözleşmesi süresince bu şekilde korunmaktadır. Bir örnek vermek gerekirse, sözleşmede patent hakkının devamı için ödenmesi gereken masrafların lisans veren tarafından karşılanması kararlaştırılmış ise lisans veren taraf lisans alanın rızası olmadan yıllık yenileme ücretlerini ödemeyerek patentin korumasından vazgeçemeyecektir.
Üretilen buluşların patentlenerek sanayiye aktarılması ve böylece fikri sermayenin güçlendirilmesi her geçen gün ülkeler için stratejik bir hedef haline gelmektedir. Son yıllarda gerek 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda yapılan düzenlemeler, gerekse Türkiye’de Ar-Ge altyapılarının kurulması ve desteklenmesine yönelik çıkartılan teşvikler, özellikle akademik bilgi üretiminin sanayi ve teknolojiye yönlendirilmesini sağlayan bir zemin oluşturmaktadır. Bu zeminin en etkin enstrümanlarından biri olan lisanslama işlemlerinin artması büyüyen bir ekonominin temelini oluşturacaktır. Bu sebeple lisanslama işlemleri gerçekleştirilirken yukarda bahsedilen konular üzerinde özen gösterilmesi, lisans alan ve veren tarafların olası anlaşmazlıklarını önleyerek ticari ilişkilerinin karşılıklı güven ilkesiyle daha da gelişmesine yardımcı olacağını öngörmekteyiz.
KAYNAKÇA
6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu – 2017
6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik – 2017
Patent Lisans Sözleşmeleri Kitabı-Deniz TOPÇU-Seçkin Kitap Evi 2. Baskı – 2021
Patent lisans sözleşmelerinde dikkat edilmesi gereken hususlar -Tuğba Akdemir Kamalı, Levent Kamalı – Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Medeni Hukuk Ana Bilim Dalı – -TOTBİD Dergisi Sayı : 2021.03
Patent Effect: İnternet Sitesi- Türkiyenin Patent Raporu 2021